Saç ekimi, saç köklerinin ‘verici bölge’ olarak adlandırılan vücudun bir kısmından, ‘alıcı bölge’ olara  kullanılır. Bu minimal invaziv prosedürde, saç dökülmesine genetik olarak dirençli (başın arkası gibi) saç köklerini içeren greftler, kel kafair kısmından, ‘alıcı bölge’ olarak bilinen vücudun kel veya kelleşmiş bir bölgesine alındığı cerrahi bir tekniktir.  genetik olarak dirençli (başın arkası 

Saç Ekimi

Saç ekimi, saç köklerinin ‘verici bölge’ olarak adlandırılan vücudun bir kısmından, ‘alıcı bölge’ olarak bilinen vücudun kel veya kelleşmiş bir bölgesine alındığı cerrahi bir tekniktir. Teknik, öncelikle erkek tipi kelliği tedavi etmek için kullanılır. Bu minimal invaziv prosedürde, saç dökülmesine genetik olarak dirençli (başın arkası gibi) saç köklerini içeren greftler, kel kafa derisine nakledilir. Saç ekimi ayrıca kirpik, kaş, sakal, göğüs kılı, kasık kıllarının eski haline getirilmesi ve yüz germe ve önceki saç ekimleri gibi kaza veya ameliyatların neden olduğu yara izlerinin doldurulmasında da kullanılabilir. Saç ekimi deri aşılamadan farklıdır, çünkü greftler saç folikülünü çevreleyen epidermis ve dermisin hemen hemen tamamını içerir ve tek bir deri şeridi yerine çok sayıda küçük greft nakledilir.

Saç doğal olarak 1 ila 4 saçtan oluşan gruplar halinde büyüdüğünden, mevcut teknikler saç “foliküler birimlerini” doğal gruplandırmalarında toplar ve nakleder. Böylece modern saç ekimi, orijinal saç yönünü taklit ederek doğal bir görünüme kavuşabilir. Bu saç ekimi işlemine foliküler ünite nakli (FUT) denir. Donör saçları iki farklı şekilde toplanabilir: şerit toplama ve foliküler ünite ekstraksiyonu (FUE) İlk konsültasyonda, cerrah hastanın kafa derisini analiz eder, tercihlerini ve beklentilerini tartışır ve onlara en iyi yaklaşım (örneğin, tek seansa karşı çoklu seans) ve makul olarak hangi sonuçların beklenebileceği konusunda tavsiyelerde bulunur. Ameliyat öncesi follikoskopi, mevcut saç yoğunluğunun bilinmesine yardımcı olur, böylece yeni ekilen saç greftlerinin ameliyat sonrası sonuçları doğru bir şekilde değerlendirilebilir. Bazı hastalar preoperatif topikal minoksidil uygulaması ve vitaminlerden yarar görebilir.Ameliyattan önceki birkaç gün boyunca hasta, intraoperatif kanamaya ve sonuç olarak zayıf greftlemeye neden olabilecek herhangi bir ilaç kullanmaktan kaçınır. Alkol ve sigara, zayıf greft sağkalımına katkıda bulunabilir. Ameliyat sonrası antibiyotikler genellikle yara veya greft enfeksiyonlarını önlemek için reçete edilir.

Nakil operasyonları ayakta tedavi bazında, hafif sedasyon (isteğe bağlı) ve enjekte edilen lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Kafa derisi şampuanlanır ve donör kafa derisi toplanmadan önce bir antibakteriyel madde ile tedavi edilir.Saç köklerinin alınması için her biri kendi avantaj ve dezavantajlarına sahip birkaç farklı teknik vardır. Toplama tekniğinden bağımsız olarak, ekilen saçların yaşayabilirliğini sağlamak ve saç kökünün saç kökünden kesilerek kesilmesini önlemek için saç kökünün uygun şekilde çıkarılması çok önemlidir. Saç folikülleri cilt yüzeyine hafif bir açıyla büyür, bu nedenle nakledilen doku uygun bir açıyla çıkarılmalıdır.Günümüzde donör greftlerinin çıkarılmasının iki ana yolu vardır: şerit eksizyonla alma ve foliküler ünite çıkarma.

Şerit toplama (foliküler ünite nakli veya FUT olarak da bilinir), bir donör bölgesinden saç ve foliküllerin alınması için en yaygın tekniktir. Cerrah, saç büyümesinin iyi olduğu bir bölgede arka kafa derisinden bir deri şeridi alır. Verici bölgeden saç taşıyan doku şeritlerini çıkarmak için tek, çift veya üçlü bıçaklı bir neşter kullanılır. Her kesi, sağlam saç köklerinin çıkarılacağı şekilde planlanır. Eksize edilen şerit yaklaşık 1–1,5 x 15–30 cm boyutundadır. Asistanlar ortaya çıkan yarayı kapatırken şeritten küçük, doğal olarak oluşturulmuş saç kökleri grupları olan tek tek foliküler ünite greftlerini incelemeye başlar. Binoküler Stereo mikroskoplarla çalışarak, aşılama için kullanılacak foliküler hücrelere zarar vermemeye çalışırken aşırı lifli ve yağlı dokuyu dikkatlice çıkarırlar. En son kapatma yöntemine ‘Trichophytic kapatma’ adı verilir ve donör bölgede çok daha ince yara izleriyle sonuçlanır.Cerrah daha sonra greftleri almak için bölgeleri delmek üzere çok küçük mikro bıçaklar veya ince iğneler kullanır, onları önceden belirlenmiş bir yoğunluk ve modele yerleştirir ve gerçekçi bir saç modelini desteklemek için yaraları tutarlı bir şekilde açılandırır. Teknisyenler genellikle prosedürün son kısmını tek tek greftleri yerine yerleştirerek yaparlar.Şerit toplama, donör alanında nispeten kısa uzunluklarda bile tipik olarak bir hastanın saçıyla kaplanan ince bir doğrusal yara izi bırakacaktır. İyileşme süresi yaklaşık 2 haftadır ve dikişlerin/zımbaların tıbbi personel tarafından çıkarılmasını veya cilt altı dikiş atılmasını gerektirecektir.

Saç ekiminizi birlikte planlayalım ━━━━━━━━━━━━━ veya sorularınız için ekibimize yazın:

Saç ekimi, yaygın deriden küçük punch greftlerin veya donör bölgesinin bu kafa derisinin büyük bir parçasının alınmasını ve greft olarak kullanılması küçük parçaları kesmeni içerir. Bu greftler kafa derisinin kel veya incemiş bir bölgesi yeniden yerleştiriliyor. Saçlı deride bulunan yarıklara yerleştirilmiş yarık greftler, biri yaklaşık dört ila 10 saç içerir; şerit greftler uzun ve ince olup 30-40 saç teli içerir. Diğer greft türleri için tahminler, bölüm küçüke ayrılacak ve kafa derisini içindeki küçük deliklere veya yarılara aktaracak saç taşıyan kafa derisinin küçük bölümlerini çıkarmak için bir neşter kullanacaktır.

Hastaların herhangi bir tıbbi veya cerrahi prosedür sırasında ağrıdan kaçınmak istediklerini söylemeye gerek yok. Özellikle prosedür seçmeli veya kozmetik ise. Bu nedenle hastaların sıklıkla ağrı ve saç ekimi ameliyatını sormaları mantıklıdır. Spesifik olarak, saç ekiminin ağrılı bir işlem olup olmadığını veya ameliyat sırasında herhangi bir ağrı hissedip hissetmeyeceklerini bilmek istiyorlar.Neyse ki cevap: hayır, saç ekimi ağrılı bir işlem değildir. Ancak bu kesinlikle hiçbir rahatsızlığın olmadığı anlamına gelmez. En minimal invaziv veya iyi huylu tıbbi prosedürler bile bir dereceye kadar rahatsızlık verir ve saç ekimi de bir istisna değildir. Neyse ki “acı” kısa ve geçicidir. Çoğu hasta neredeyse hiç ağrı hissetmez ve saç ekimini çok kolay ve biraz da hoş bir deneyim olarak tanımlar. “Kolay” bir deneyim olsa da, hastalar bunun ne anlama geldiğini ve ameliyattan önce, ameliyat sırasında ve sonrasında ne tür bir rahatsızlık hissedebileceklerini anlamalıdır.

Bir hastanın saç ekimi sırasında hissettiği tek gerçek rahatsızlık, uyuşturan ilaçlardır. Kafa derisi hazırlanıp uyuşturulduktan sonra, hasta tüm gün boyunca hiçbir şey hissetmez. Saç derisini uyuşturma işlemi iki kısımda yapılır: greftleri aldığımız donör bölgede uyuşturma; ve yeni greftleri ekeceğimiz alıcı bölgede uyuşma. Donör bölgesindeki uyuşma, ameliyatın kendisi gerçekten başlamadan önce gerçekleşir. Ameliyat sabahı plan net bir şekilde belirlendikten ve saç derisi temizlenip düzeltildikten sonra doktorun yapacağı ilk şey donör bölgesini uyuşturmaktır. Lokal bir anestezi kullanarak – diş hekiminin bir boşluğu doldurmadan önce uyuşturmak için kullandığı ilacın aynısı – doktor tüm bölgeye küçük miktarlarda ilaç enjekte edecektir. Enjeksiyonlar yüzeysel, hızlı ve çok ince bir iğne kullanılarak yapılır. Bu nedenle ağrı minimaldir. Hastaların çoğu bunu hafif bir “kıstırma” hissine ve hemen ardından ilaç “etmeye başladığında” uyuşmaya benzetir. Uyuşturucu ilacın tam etkisini göstermesi yaklaşık 10-15 dakika sürerken, çoğu hasta saniyeler ila dakikalar içinde uyuşukluk hissettiğini bildirir. Bundan sonra donör bölgede başka bir şey hissedilmez. Doktor, FUT/strip veya FUE tekniği ile hasta hiçbir şey hissetmeden dokuyu çıkarabilir. Uyuşturucu ilaç tipik olarak 3 saat sürer ve etkisi geçmeden önce gün boyunca periyodik olarak rötuş yapılır ve hastalar rahatsızlık yaşayabilir.

Yukarıda açıklandığı gibi, hastalar uyuşturma ilacı uygulandıktan sonra ameliyatın çıkarma yönü sırasında hiçbir şey hissetmeyecektir. Ancak basitleştirilmiş bir saç ekimi iki kısımda tamamlanır:

vericiden greftlerin alınması ve alıcı bölgelere (saçsız ve seyrelmiş bölgeler) greftlerin yeniden ekilmesidir. Tıpkı donör bölgede olduğu gibi, doktorun kesi yapması ve greftlerin tekrar kafa derisine yerleştirilebilmesi için alıcı bölgenin uyuşturulması gerekir. Bu işlem donör uyuşturma ile aynıdır; doktor aynı lokal anesteziyi alıcı bölgeye (veya daha doğrusu doğrudan alıcı bölgenin saç çizgisinin birkaç milimetre önünden önüne) enjekte edecek ve tüm alan birkaç dakika içinde uyuşacaktır. Uyuşma başladıktan sonra doktor ve teknisyenler hasta hiçbir şey hissetmeden bölgede çalışabilirler. Alıcı bölgedeki uyuşma, hastanın gün boyunca hissedeceği en son şeydir. Bundan sonra, tüm kafa derisi – en önden en arkadaki donöre kadar – tamamen uyuşur. Ameliyatın tamamı artık herhangi bir rahatsızlık vermeden tamamlanabilir. Hasta uzun süre oturmanın verdiği rahatsızlıktan kaçınmak için yeniden uyum sağlamak ve esnemek ve dolaşmak için molalar vermek isteyebilirken, ameliyatın kendisinden herhangi bir fiziksel ağrı olmayacaktır. Hasta ağrı hissetmeye başlarsa, personele haber verecek ve doktor daha fazla uyuşturucu ilaç enjekte edecektir.

Anestezi uygulandıktan sonra hastaların ameliyat sırasında ağrı hissetmeyeceğini biliyoruz, peki ya ameliyattan sonra? Uyuşturucu ilacın etkisi geçtikten sonra ne olur? Neyse ki, hastalar ameliyattan sonra da çok az rahatsızlık bildiriyor veya hiç rahatsızlık duymuyor. Ameliyat bittikten sonra doktor uyuşturma ilacını tekrar uygulayacaktır. Bu, hastanın yaklaşık 3 saatlik uyuşukluğunun geçmesi ve herhangi bir olası rahatsızlık meydana gelmesi anlamına gelir. Hastanın artık kaldığı yere dönmesi, yerleşmesi ve en önemlisi ameliyat sonrası ağrı kesicilere başlaması için 3 saati vardır. Hasta ağızdan aldığı ilacı talimatlara uygun olarak alır ve uyuşma etkisi geçmeden önce vücudunda ağrı kesici ilaçlar biriktirirse, geçiş süreci güzel olur ve rahatsızlık hissetmez. Daha sonra, ameliyat gecesi talimat verildiği gibi ağrı kesici ilaçları birkaç kez daha alacaklar ve ağrısız bir şekilde yatağa gidecekler. Ertesi sabah, tüm ağrı potansiyeli gitmiş olmalı. Hastaların büyük çoğunluğu ameliyattan sonraki gün ağrı hissetmediklerini ve herhangi bir ilaca ihtiyaç duymadıklarını bildirmektedir. Hafif bir rahatsızlık hissederlerse, kullanacakları birkaç ağrı kesici hapları olmalıdır veya Tylenol (asetaminofen) alabilirler. Ancak bu sadece minimum rahatsızlık içindir ve çoğu hasta buna ihtiyaç bile duymaz.

Peki saç ekimi ağrılı mıdır? Lokal anestezi ve ameliyat sonrası ağrı kesici ilaçlar sayesinde hayır, saç ekimi ağrılı değildir. Hiçbir ameliyat tamamen ağrısız olamaz ve bazı kısa ve muhtemelen geçici düzeyde rahatsızlık mümkün olsa da, saç ekimi çoğu saç dökülmesi hastası için tipik olarak hoş ve kolay bir deneyimdir.

Erkeklerde ve kadınlarda 19 -20’li yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle saç dökülme sorunu yaşamış saç ekimine engel fizyolojik hastalığı olmayan ve donör alanında yeteri kadar folikülü olan her yaştaki tüm bireylere saç ekim operasyonu yapılabilir. Saç ekimi prosedürü, dikkatle takip edilmesi gereken kurallardan oluşur. Bu kurallara harfiyen uyulduğunda daha kaliteli ve hijyenik saç ekimi yapmak mümkün olabilir. Dolayısıyla, saç ekimi konusunda kimlerin uygun olup olmadığına iyi bakmalı, her noktayı titizlikle araştırmalıyız. Bu yazımızda saç ekimi için uygun olup olmadığınızı ve saç ekimi öncesi testlerin ne amaçla yapıldığına dair bilgiler paylaşacağız. Faydalı bir rehber olmasını diliyoruz. Saç ekimi işlemi donör bölgesinde (başın arka ve yan tarafları) yeterli sayı ve sıklıkta sağlıklı saçları olan ve ön bölgesindeki açıklığın buna uygun olduğu her kişiye rahatlıkla başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Saçta bulunan açıklığın çok fazla oluşu ve alım yapılacak bölgenin seyrek olması saç ekiminde başarıyı düşürmektedir. Çünkü saç ekim tedavilerinde yeni saç yoktur mevcutta var olan saçların yerleri değiştirilmektedir. Saç ekimi tedavisinde kişinin yaşı ve aktif dökülmenin olup olmayışı tedavinin planlanmasında büyük önem arz etmektedir.

Saç ekimi planlanırken aktif saç dökülmesi problemi olan genç yaştaki kişiler saç ektirmek için acele etmemelidirler. Erkek tipi dökülmelerde saç dökülmesi 40’lı yaşlara doğru azalmaktadır. Bu yüzden ileri yaşlarda oluşacak olan açıklığın tam olarak ön görülebilmesi için beklenilmesi veya 2. ve 3. seanslara ihtiyaç duyulabileceği bilinerek planlama yapılması daha uygun olacaktır. Bu kişilere saç ekimi yerine mevcut saçların korunması ve güçlendirilmesi üzerine tedaviler uygulanmalıdır. Açıklığı belli bir seviyeye ulaşmış aktif saç dökülmesi azalmış hastalar saç ekimine daha uygundur. Saç dökülmesi ve açıklık probleminin yanında ek hastalıklar da saç ekimine uygunluğu etkilemektedir. Aktif olarak egzama (dermatit) , sedef (psöriazis) vb. saçlı deride döküntüye sebebiyet veren hastalıklara sahip olan kişilerde saç ekim işleminin başarısı düşmektedir. İşlem öncesinde dermatoloji hekimi görüşü alınıp gerekli tedavilerin uygulanarak bölgenin saç ekim işlemine hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır. Başarılı sonuçları ile göz dolduran saç ekimi, erkeklerin en çok tercih ettiği estetik uygulama olarak kabul edilir. Erkeklerin yanı sıra saç dökülmesi yaşayan kadınlar tarafından da tercih edilen bu tedavi yöntemi, oldukça etkili olması ile bilinir.Saç ekimi, saç bölgesinin yanında dökülme yaşanan kaş, bıyık ve sakal bölgesine de uygulanabilir. Bu yöntem yalnızca dökülme problemini yaşayanlar tarafından değil, seyrek saç yapısına sahip olan kişilerce de tercih edilebilir.

Mat ve donuk görünüm, pek çok farklı nedene bağlı olarak saçlarda seyrekleşme ve hatta kelliğe varan dökülmeler nedeniyle günümüzde birçok kadın ve erkek farklı düzeylerde ve etki alanına sahip saç uygulamalarına ihtiyaç duymaktadır. İhtiyaç halinin her geçen gün artması, saç ekimi başta olmak üzere birçok saç uygulamasının gelişmesine katkı sağlamakta ve her geçen gün bu uygulamaların çok daha konforlu ve güvenilir şekilde yapılmasının önünü açmaktadır.Saçlarda meydana gelen dökülmeler sonrası ortaya çıkan seyrekleşme ve kellikler için en çok başvurulan uygulamalardan biri saç ekimi uygulamalarıdır. Dünyada ve ülkemizde özellikle her geçen gün daha yükselen bir trend haline gelen saç ekimi uygulamaları, gelen talepler doğrultusunda artık pek çok farklı teknikle yapılabilmekte ve hastalara çok kısa sürelerde etkin sonuçlar sunabilmektedir.

Her ne kadar güvenilir ve konforlu bir operasyon olsa da günün sonunda saç ekimi, cerrahi bir işlemdir. Bu işlem kapsamında hastalar lokal anestezi alarak işlem sürecini geçirirler. Ameliyathane ortamında yapılan işlemde birçok farklı teknik kullanılmakla birlikte seçilecek saç ekimi tekniğine konsültasyon esnasında karar verilmektedir.Saç ekimi işlemleri; DHI, FUE, Safir FUE gibi farklı tekniklerle yapılır. Gerek iyileşme süresinin bu tekniklere göre daha uzun olması gerekse iz kalması nedeniyle FUT tekniği eskiye oranla çok daha az tercih edilmektedir. Saç ekimi işlemleri, ekim yapılacak alanın genişliğine göre değişmekle birlikte ortalama 6-9 saat süren işlemler olabilmektedirler. İşlemin bu kadar uzun sürmesi ve işlem esnasında hastaların anestezi ilaçlara maruz kalması nedeniyle tüm saç ekimi sürecinin çok iyi ve detaylı şekilde planlaması gerekmektedir. Saç ekimi uygulamalarında hangi teknik kullanılırsa kullanılsın mutlaka bir hazırlık süreci olmaktadır. Bu hazırlık süreci, hastaların ekim esnasını ve ekimden sonraki iyileşme sürecini maksimum konforla geçirmeleri için elzemdir.Yukarıda da bahsettiğimiz gibi her ne kadar güvenilir ve konforlu olsa da günün sonunda saç ekimi bir operasyondur. Hemen hemen her cerrahi işlemde olduğu gibi saç ekimi işlemi öncesinde de hastaların dikkat etmesi gereken bazı adımlar bulunmaktadır.

Sigara Kullanımı:

Sigara, içerisinde bulunan nikotine bağlı olarak hücrelerin yenilenmesini yavaşlatır. Hücrelerin yenilenmesinin yavaşlaması, cildin kendini iyileştirmesini gerektirir. Her ne kadar büyük cerrahi kesiler söz konusu olmasa da saç ekimi işlemlerinde de minimal kesiler olabilmektedir. Dolayısıyla sigara kullanımına devam edilmesi, uygulama sonrası iyileşmeyi geciktireceğinden bu süreçte hastaların işlemden en az 5 gün önce sigara kullanımına ara vermeleri gerekmektedir.

Alkol:Saç ekimi işleminden ortalama 3 gün önce alkol tüketimi bırakılmalıdır.

Aspirin: Aspirin, ecopirin gibi ilaçlar kan sulandırıcı özelliktedirler. Bu ilaçlara ek olarak bazı hastalar oksapar, enox gibi kan sulandırıcı hazır enjeksiyonlar da kullanmaktadırlar. Saç ekimi işlemleri minimal de olsa kesi içeren işlemler oldukları için operasyondan yaklaşık 1 hafta öncesinde bu tür kan sulandırıcı ilaçların bırakılması gerekmektedir. Ancak bu gruba dahil ilaçları bırakırken hastalarımızın mutlaka bu ilaçları kendilerine reçete eden doktorlarına haber vermeleri, onların kontrolünde ilaçları bırakmaları gerekmektedir.

Vitamin ve Destekleyici İlaçlar:

Supplement veya destekleyici ilaç olarak bilinen vitamin, çinko, magnezyum veya multivitamin hapları, içlerindeki bileşenlerden ötürü zaman zaman kan akışını hızlandırma ve kanı sulandırma özellerine sahip olabilmektedirler. Bu nedenle saç ekimi işleminden yaklaşık bir hafta öncesinde mutlaka multivitamin, ginseng, çinko vb. destekleyici ilaçların kullanımına ara verilmesi gerekmektedir.

Antienflamatuar İlaçlar:

Ağrı kesici grubuna giren bu ilaçlara kullanımı işlemden yaklaşık 3 gün öncesinde mutlaka kesilmelidir. Hali hazırda kullandığınız ilaçların bu ilaç grubuna girip girmediğinden emin olamıyorsanız işlemden önceki konsültasyon muayenesi esnasında ekibimize danışabilirsiniz.

Bakım Solüsyonları ve Serumlar:

Saçları güçlendirmek için kullanılabilen birçok bakım solüsyonu ve serum bileşenleri bulunmaktadır. Ancak her bir ürünün içerisinde neler olduğundan tam olarak emin olunamayacağı ve yan etkilere hakim olunamayacak için saç ekimi işlemi öncesinde olası komplikasyonların önüne geçmek için işlemden 3 gün önce bu bakım solüsyonları ve serumların kullanımına ara verilmelidir.

Bitki Çayları ve Kafein Alımı:

Kafein vücudun dinç kalmasında etkin rol oynayan bir maddedir. Siyah çay ve kahvelerde bolca bulunan kafeini, işlemden birkaç gün önce kesmeniz, sürecin konforu açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte özellikle son yıllarda bitki çaylarının tüketimi ülkemizde ve dünyada sıklıkla artmaktadır. Bitki çayları, tekil olabildiği gibi birçok farklı bitkinin karışımından da oluşabilmektedir. Bazı bitkilerin kan sulandırıcı özelliği bulunmaktadır. Bu nedenle işlemden yaklaşık 1 hafta öncesinde bitki çaylarının tüketimine ara verilmelidir.Yukarıda saydığımız adımlara ek olarak, işlem günü için saçınızı yıkayıp gelmeniz ve banyo sonrası saçınıza herhangi bir şekillendirici vb. sürmemeniz oldukça önemlidir. Bununla birlikte eğer güneşli gün sayısının çok olduğu yaz aylarında ekim yaptırmayı tercih ettiyseniz bu dönemde saç derinizin fazla güneşe maruz kalmadığından, bronzlaşmadığından emin olmasınız.Saç ekimi işleminin yapılacağı gün tişört ve eşofman gibi rahat, spor kıyafetler giymeniz önemlidir. Saç ekimi işlemi, uzun süren bir işlemdir. Bu süreci en konforlu ve rahat şekilde geçirmeniz oldukça önemlidir. Spor kıyafetler işlem esnasında rahat etmenizi sağlayacaktır.

Saç ekimi işlemi, nekahet dönemi gerektirmeyen bir işlemdir. Sadece uygulamanın yapıldığı gün evinizde istirahat etmeniz önemlidir. Bunun nedeni yeni ekilen kökleri olası bir travmaya karşı önlemektir. Ekim sonrası günlerde rahatlıkla sosyal hayatınıza dönebilirsiniz. Ancak bu süreçte de mutlaka dikkat edilmesi gereken önemli adımlar bulunmaktadır. Örneğin işlemin hemen akabinde şapka veya bere kullanmamalı ya da ekim alanını güneşe maruz bırakmamalısınız. Aynı şekilde işlem sonrası saçlarınızı yıkamamalısınız.Saç ekim işlemi oldukça güvenilir ve konforlu bir işlem olmakla birlikte ekimden maksimum sonuç alabilmek için her hastanın uyması gereken hazırlık süreci ve ekim sonrası bazı kurallar bulunmaktadır. Ekibimizin yönlendirmesiyle uyacağınız her kural akabinde saç ekimi işleminizden yüz güldüren sonuçlar almanız mümkündür.

Siz de yapılan yönlendirmelere uyar ve ekim öncesi, sonrası süreci kurallara uyarak geçirirseniz, hayalini kurduğunuz saçlara ulaşmanız mümkündür. Saç ekimi işlemi ile ilgili detaylı bilgi ve randevu için klinik telefon numaralarımızdan ya da sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilir; saç ekimi işlemi ile ilgili merak ettiklerinizi uzmanlarımıza ileterek kendi konsültasyon muayeneniz için harekete geçebilirsiniz.Unutmayın! Doğru teknik seçimi ve titiz bir planlama ile kişiye özel saç ekimi çözümlerinden siz de yararlanabilir; saçlarınızda pek çok farklı faktöre bağlı olarak oluşan seyrekleşme ve kellik problemini saç ekimi işlemi ile çözebilirsiniz. Yeni ve gür saçlara kavuşmak için hemen bugün harekete geçin!

Saç ekimi, diğer adıyla saç nakli işlemi; her iki kulağın üst sınırından, ensenin başlangıç noktasına kadar uzanan saçlı alandan alınan saç köklerinin ( greftlerin) dökülen bölgelere nakil işlemidir. Mutlaka hekimler tarafından yapılması gereken, ciddi bir operasyondur. Estetik kaygının yüksek olduğu günümüzde, saçlar görsel açıdan oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple de saç bakımına ve saç sağlığına oldukça dikkat etmeniz gerekir. Günümüzün önde gelen estetik uygulamalarından biri olan saç ekimine sadece estetik odaklı bakmamak gerekir. Sağlıklı bir uygulama olması açısından işlemi yapan kişinin mutlaka uzmanlığı olmalı ve merdiven altı saç ekim merkezlerine çok dikkat edilmelidir. Teknikler her ne kadar gelişmiş olsa da işlemler hem sağlık hem de estetik açıdan mutlaka kendisini ispatlamış uzmanlar ve klinikler tarafından, sterilizasyon şartlarının uygun olduğu merkezlerde yapılmalı ve kişiye özel olmalıdır. Bu açıdan saç ekimi düşünenlerin dikkat etmesi gereken şeylerin başında saç ekimi işleminin hastane ya da cerrahi tıp merkezlerinde yetkinliği ve uzmanlığı olan kadrolar ile yapılıyor olmasıdır.

Saç ekimi yaptırmadan önce sorulması gereken birkaç soru bulunur.

Bu sorular;

Saç ekimi yaptırmaya karar veren kişileri neler bekler?

Saç ekimi yaptırmadan önce dikkat edilmesi gereken noktalar hangileridir?

Saç ekimi operasyonundan önce yapılmaması gereken şeyler nelerdir?

Saç Ekimi Öncesinde Sizi Neler Bekliyor?

Saç ekimi öncesinde, tüm olasılıklara karşı fikir sahibi olmalı ve tüm prosedür hakkında bilgi almalısınız. Saç ekimi öncesi çevrenizden ve sosyal ağlardan yanlış bilgiler edinebilirsiniz. Haliyle saç ekimi hakkında uzman görüşü almanız oldukça önemlidir. Saç ekiminde sonuç almayı etkileyen pek çok faktörün bulunduğunu unutmamanız gerekir. Kişinin greft kalitesi, dökülme, donör alan yoğunluğu, yaş, beslenme alışkanlığı, alkol, sigara gibi pek çok etken, saç ekimi sonuçlarını etkiler. Öncelikli olarak saç ekiminde doğru bir sonuç almak için ne kadar saç ekimine ihtiyacınız olduğunu belirlemelisiniz. Buna da mevcut açıklığının doğru belirlenmesi ile başlayabilirsiniz. Bu değerlendirmenin doğru yapılıp kişiye doğru ve anlaşılır bir biçimde anlatılması gerekmektedir.

Operasyondan 1 hafta öncesi mümkünse sigarayı bırakmanız gerekir. Eğer yapamıyorsanız, azaltmaya çalışmalısınız. Unutmayınız ki sigara iyileşme sürecini azaltacaktır.

Operasyondan 1 hafta öncesinde alkol almayı bırakmalısınız.

Kahve ve kafein içeren içecekleri tüketmemeniz gerekir.

Saç ekiminden bir hafta önce, yeşil çay tüketimini bırakmalısınız.

Kronik (şeker, kalp, tansiyon, vb.) veya akut hastalıklar nedeniyle kullandığınız ilaçlar hakkında, saç ekimi yapacak hekimleri bilgilendirmelisiniz.

Operasyondan 1 hafta öncesinde pıhtılaşmayı önleyen ( heparin, aspirin, coumadin vb.) ilaçları, multivitaminleri kullanmayı bırakın. Bu ilaçlar kanamada artışa sebep olabilir.

Operasyondan 1 ay öncesinde kafa derisi ve saçınıza ilaç ve losyon sürmeyi bırakın.

Operasyona gelmeden önce saçınızı yıkayınız ve jöle ya da sprey gibi saç şekillendirici, sertleştirici ürünler kullanmayın.

Saç ekimi işlemine gelmeden önce kahvaltı yapmayı unutmayın. Eğer operasyonunuz öğlenden sonra ise gelmeden önce hafif öğle yemeğinizi yemenizde fayda olacaktır.

Operasyona gelirken giyip çıkarma esnasında başınıza sürtmeyecek ve rahat giyip çıkarabileceğiniz tipte kıyafetleri tercih ediniz. Gömlek giymek en rahatı olacaktır.

Saç ekiminden sonra araba kullanmamaya özen gösterin. Bu nedenle operasyona aracınız ile uzun bir yoldan gelecek iseniz yanınızda birisinin olmasına dikkat ediniz.

Saç ekimi günümüzde en gözde operasyonlardan biri oldu. Saçları seyrek olan, dökülme sorunları ile baş etmek istemediğinden kalıcı sonuçlar isteyenler, mevcuttaki saçlarından memnun olmayan, sıklaştırma isteyen erkek ve kadınlar saç ekimi yaptırmayı tercih ederek hızlı bir çözüm bulmaya yöneldi. İşlem uzun ve meşakkatli olsa da ekimi yaptıran kişi için iş hiç de öyle değil. Saç ekimi sonrası kişinin dikkat etmesi gerekenler ve kullanması gereken ürünler bulunur. Kendi kullanacağı ürünlerin yanında kurumda alınan ek destekler olabilir ayrıca o da tamamen kişinin isteği ile alakalıdır. Bakımların ve sabretmenin haricinde kişinin bir zorluğu ya da sıkıntısı bulunmaz. Saç ekiminde zaman ve süreç oldukça önemlidir. Tamamen sabır işi zamanla saçlar çıkar. Zaman içerisinde ise ilk üç ayda yüzde %30, altıncı ayda %60, bir yıl dolduğunda ise %100’ünü görmekteyiz. Tabi kişinin yaşı, metabolizma yapısı, genetik faktörleri, ek olarak yaptığı bakımları, yaşam tarzı, kurumda yaptırdığı profesyonel destekler hepsi saçların uzama hızını ve kalitesini değiştiren etmenlerdir.

Ameliyat sonrası akşam biraz ağrılarınız olabilir, ağrı kesici içebilirsiniz. Verilen diğer ilaçları operasyondan sonraki gün başlayınız.Stresten uzak durmak için elinizden geleni yapınız. Verilen medikal ilaçların yanın da doktorunuzun tavsiye ettiği ilaçları tüketmeniz de yarar vardır. (Vitaminler vb.)

Özellikle sürecinizin daha verimli geçmesini istiyorsanız; PRP ve Mezoterapi yaptırabilirsiniz. (Genelde 1,3,6,8,10,12. Aylarda yada Doktorunuzun önerdiği gibi)Başın ön bölgesi ilk 6-12. Aylar içerisinde sonuçlarını vermeye başlarken, arka tepe bölgesi ise 9-18. aylar arasında sonuçlarını vermeye başlamaktadır.

1. Ayın sonuna doğru ekilen saçların %80 kadarı dökülür. 2-3. Aya kadar tüm ekilen saçlarınız dökülmüştür. Biraz kızarıklık gözükebilir. Ense toparlanması daha tam olmamış olabilir. Bunların hepsi normaldir. 3-4. Aydan itibaren yavaş yavaş ekilen saçlarınız çıkmaya başlayacaktır.Minoxidil, Finasteride gibi ilaçları kullanmak isteyebilirsiniz bunu hekiminize danışınız.

Bu talimatlar hastalardan, klinik deneyimlerimizden tecrübe edilerek oluşturulmuştur. Uymanız saç ekimi sonuçlarınızı pozitif yönde etkileyecektir.

Kesinlikle başınızı öne eğmeyin. (Robot gibi hareket ediniz, ilk 5 gün)Saç ekimi yapılmış bölgeye ilk 10 gün dokunmayınız. Yıkama işlemini anlatıldığı gibi yapınız. Tazyiksiz, ılık suda 2. günden sonra duş alabilirsiniz.Boyun yastığı ile uyumalısınız. Bol istirahat, günde 2,5-3 lt su içiniz (ilk 5 gün.)

1 ay boyunca sauna, hamam, spa,yüzme ve spor aktiviteleri vb. yapılmamalıdır. (Deniz Suyu:2 ay uzak)

Sizi terletecek sporlardan uzak durunuz. (İlk 3 ay)1 ay boyunca (sigara,alkol) tüketilmemelidir. (Uzun dönemde mümkün olduğunca bırakmaya çalışın.)

1 hafta boyunca cinsel ilişkiye girilmemelidir.

10 gün boyunca gömlek ve fermuarlı kıyafetler giyilmelidir.

1 ay boyunca ekili alan üzerine saç kurutma makinesi kullanılmamalıdır.

Tıraş işlemi; ekili bölgeye 6 ay boyunca tıraş makinesi ile yapılmaz, makas ile yapılmalıdır.

Ekili bölgeye vurma, çarpma, sürtme gibi eylemlerden kaçınılmalıdır, telafisi 1 yıl sonra 2. Operasyonu yaparak düzeltilebilir. İlk 10 gün ağır yük kaldırmaktan uzak durunuz. İlk 14 gün başınıza şapka vb. takmayınız. Güneşe direk maruziyetten yine ilk 10 gün uzak durunuz. (En fazla 5-10 dk)

Proteinli yiyecekler tüketmeye çalışınız. Saç ekiminden sonraki süreçte dikkat edilmesi gereken ilk şey, baş bölgesini; saç ekimi yapılan bölgeyi korumaktır. Gece uyurken baş bölgesini koruyacak ve ekim yapılan bölgenin temasını önleyecek şekilde yatılması ve buna uygun yastıklar kullanılması gerekir. Saç köklerine zarar vermesi ihtimaline karşın, spor yapmaya bir süre ara vermek önemlidir. Koşu gibi hafif ve başa darbe gelmesi risksiz sporlar bir süre sonra yapılabilir ancak boks ya da vücut geliştirme gibi sert sporlar, saç ekiminden sonraki ilk iki ay yasaktır. Saç ekimi yapılan yerleri güneşten korumak da büyük önem taşır; bunun için tepesi sert olan ve başa değmeyecek şapkalar kullanılabilir. Baş bölgesinin fazla sıcak ve fazla soğuğa maruz kalması önlenmelidir. Saçlar, kesimden sonraki ilk günler yıkanmamalıdır, yıkama yapıldıktan sonra ise kesinlikle havluyla durulanmamalıdır; bu saç köklerine zarar verir ve ekilen saçın tutunmasını zorlaştırır.Saç ekiminden sonraki süreçte dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da sağlıklı olmaya her zamankinden daha çok özen göstermektir. Bu ilk süreçte, ilk birkaç gün alkol alınması gerek kullanılan ilaçların vücuttaki etkisinden dolayı, gerekse baş ağrısına sebep olması açısından yasaktır. Ayrıca, ilk birkaç gün sigara içmek de kesinlikle yasaktır. Sonraki günlerde de sigara içilmemesi tavsiye edilir ancak kişi, sigara içmemeye dayanamıyorsa, minimum adetlerde içebilir. Bu süreçte vücut ödem tutmaya daha meyilli olduğu için bol bol su içmeye dikkat etmek gerekir. Bu sayede, saç ekilen bölge kendini daha çabuk iyileştirir ve baş ağrısı ihtimali azalır. Saç ekiminden sonraki ilk birkaç günde, kanı sulandıracağı için E vitamini alınmamalıdır; sonraki etapta alınmaya başlanabilir.

Saç ekimi sonrasında doktorunuzun vereceği talimatlar ve önerileri dikkate almanız operasyonun başarısını doğrudan etkileyecektir. Saç ekimi sonrası beslenme konusunda genel olarak değineceğiz ancak mevcut bir hastalığınızdan dolayı veya alerjinizden dolayı alamayacağınız gıdalar konusunda doktorunuza danışmalısınız. Saç ekimi sonrasında tercih edeceğiniz gıdalar hücre yenilenmesini hızlandırarak iyileşme sürecinin kısalmasına yardımcı olacaktır.B vitamini içeren gıdalar: b vitamini içeren gıdalar saçın yapı taşları, kalitesi ve büyümesi üzerinde önemli role sahip olan, mutlaka tüketilmesi gereken gıdalardır. B vitamini içeren gıdalar kıl ve saç foliküllerini besleyerek besin kaynaklarının verimli kullanılmasını da sağlar. Saç ekimi sonrası hekimler komplex b vitamini takviyeleri önerebilmektedir. B vitamini alabileceğimiz gıdalar; tam tahıllar, et ve hayvansal gıdalar, baklagiller, brokoli ve ıspanak gibi yapraklı sebzeler, portakal ve limon gibi narenciye meyvelerdir.

Çinko içeren gıdalar: çinko eksikliği saç ekimi söz konusu olmasa bile saç dökülmesini tetikleyebilen bir durumdur. Özellikle saç ekimi sonrasında çinko içeren gıdalar tüketilmelidir. Çinko doku onarımı, kollajen üretiminde ve vitaminlerin kullanımında önemli rol oynamaktadır. Çinko alabileceğimiz gıdalar; kırmızı et, hindi eti, ıspanak, sarımsak, kabak çekirdeği ve yer fıstığıdır.

Demir içeren gıdalar: demir eksikliği saç dökülmelerine sebep olabilmektedir. Saç ekimi sonrasında demir içeren gıdaların alınması saçların güçlenmesine ve saç köklerine oksijen ve besinlerin taşınmasını kolaylaştırır. Demir alabileceğimiz gıdalar; hindi, tavuk ve ördek gibi kümes hayvanları, ıspanak ve lahana gibi sebzelerdir.

E vitamini içeren gıdalar: antioksidan özelliği bulunan e vitamini yaraların iyileşmesi için önemlidir. E vitamini alabileceğimiz gıdalar; badem, kabak çekirdeği, fındık gibi kuruyemişler, zeytinyağı, balık, ıspanak, lahana gibi yapraklı sebzelerdir.

C vitamini içeren gıdalar: hem yaraların iyileşmesi için hem de süreçteki stresle mücadele için c vitamini içeren gıdaların alınması önemlidir. C vitamini alabileceğimiz gıdalar; portakal, limon ve greyfurt gibi narenciye meyvelerdir.

A vitamini içeren gıdalar: vücuttaki tüm hücrelerin ve dokuların gelişmesi ve büyümesi için gerekli olan a vitamini saç ekimi sonrasında operasyon yapılan dokunun hızlı iyileşmesi ve çok daha az kaşıntı olmasını sağlar. A vitamini alabileceğimiz gıdalar; süt, tereyağı, yumurta, peynir gibi hayvansal gıdalar ve ıspanak, pırasa, havuç, maydanoz gibi bitkisel gıdalardır.

Saç ekiminden alınan kalıcı sonuçlar için belli periyotlar olsa da kişisel faktörlerin de bu sürece etki edeceği unutulmamalıdır. Bu sebeple saç ekimi sonuçları kaçıncı aydan itibaren fark edilir sorusunun cevabı kişinin kıl köküne, saç yapısına ve sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir. Ancak kişinin sürece uyumu optimum olduğu zaman saç ekimi sonuçları ortalama olarak 6 ay ila bir sene arasında alınabilir. Saç ekimi sonuçları aşama aşama ilerleyen ve süreç sonunda kişinin doğal saç yapısına kavuştuğu bir süreçtir ve her aşamayla karakterize farklı olgular vardır. Saç ekimi sonrasında nasıl bir süreç yaşandığı saç ekimi nasıl yapılır sorusu kadar merak edilmektedir. Bu aşamalar şu şekilde sıralanabilir:

İlk üç gün: Saç ektirme sonuçları için erken bir evre olsa da kişinin adapte olması için önemli bir zaman aralığıdır. Ekim yapılan kısımda kızarıklıklar oluşabilir ancak bu kızarıklıklar geçicidir.

İlk hafta: Saç ekimi sonuçları arasında ilk hafta en merak edilen ve en zorlu kısım olabilir. Ekim yapılan kısımda ilk hafta küçük sıyrıklarla kırmızı noktalar görülür. Bu da bireyleri endişelendirse de sürecin olağan bir parçası olup geçici bir evredir. Kızarıklıklar ve sıyrıklar zamanla iyileşir.

İlk 3 ay: Saç ekimi yapıldıktan sonra ilk 3 ay saç filizlerinin köklenme ve gelişme evresi olarak düşünülebilir. Bu 3 ayda bekleme evresi olup saçta bir değişiklik yaşanmaz. Sabırla sonucu beklemek gerekir. Üç aylık periyot tamamlandıktan sonra ise saç ekilen bölgedeki değişimler fark edilmeye başlar. Üçüncü ayın sonundan itibaren saç ekimi yapılan bölgedeki filizler ufak ufak artmaya başlar. Yavaş yavaş ise bu filizlerin büyüyüp geliştiğini gözlemleyebilirsiniz.

Saç Ekimi Sonuçları 6 Ay Sonra Ne Aşamadadır?

6 ay sonra: Saç filizlerinin uzamış ve artık kişinin doğal saç yapısına benzer bir hal almış olduğu zaman dilimidir. Kişiye göre bu süreç uzayabilir veya daha erken de sonuç alınabilir. Ancak ortalama olarak altıncı ayın sonunda bireylerin saç ekilen bölgedeki saç görünümü istedikleri şekle çok yaklaşmış olacaktır.

12 ay sonra: Bir yıllık süreç sonunda saç ekimi tamamlanmış saç filizleri köklenmiş ve problemli bölgedeki saç oranı iyileşmiş olacaktır. Ancak bu süre yine çevresel ve bireysel faktörlere göre değişebilir. Saçın ekildiği kafa bölgesi bu bölgedeki saç oranı gibi konular bu süreçte oldukça etkilidir.

Saç Ekimi Sonuçları Kalıcı mı?

Saç ekimi sonuçları ile ilgili tüm süreçler ortalama olarak bu zaman aralıklarına tekabül eder. Ekilen saç miktarı, bölgedeki saç yoğunluğu, ekimin hangi kısma yapıldığı gibi konular da bu süreci önemli ölçüde etkiler. İster FUE saç ekimi isterseniz de DHI saç ekimi yöntemini tercih edin, saç ektirme işleminden en iyi sonucu almak için doktorunuzun uyarılarını dikkate almalısınız. Ayrıca kontrol ve takip görüşmelerini ihmal etmemelisiniz. Herhangi bir alerji, geçmeyen kızarıklık veya farklı ilaç kullanımı ve rahatsızlık durumunda hekiminizi muhakkak bilgilendirmelisiniz.

Saç ekimlerinde genel olarak 3000 greft saç ekimi ortalamasında saç ekimi yapılır ve 3000 greft yaklaşık olarak 7500 saç teline eşittir. Çoğu saç ekim merkezi sadece 3000 greft saç ekimi yapar ama hastaya sonuçlarını 7500 saç teli saç ekimi yaptık diye sunmaktadır.

3000 greft saç ekimi ne çoktur nede azdır bu yüzden saç ekimlerinde 3000 greft üzerinden fiyat hesaplamaları yapılıp saç ekimi düşünenlere bu şekilde saç ekimi fiyatı sunumu yapılmaktadır. Bazı saç ekim merkezleri 3000 greftten fazla saç ekimi yapılamayacağını hatta 3000 greftten fazla saç ekimi yaptık diyen merkezlere inanılmasın gibi asılsız reklamlar yapmaktadır.

Gelişen saç ekim teknolojileri sayesinde donör alanda saç kökü sağlığı iyi ise bir kişiye 7000 grefte kadar saç ekimi yamak mümkündür. 7000 greft saç ekimi yaklaşık olarak 17.500 saç teline denk gelmektedir. Fakat 7000 greft alımı yapmak ve ekimini yapmak hiçte kolay bir işlem değildir.

3000 greft kaç saç teli eder çok sorulan bir sorudur. Bu yüzden açıklamaya şöyle başlamak daha doğru olacaktır. Saç teli ile greft farklıdır. Greft aslında saç köküne denir. Her saç kökünde de farklı sayıda saç teli bulunmaktadır. Ortalama olarak her greftte ise 2 ila 3 saç teli bulunmaktadır. Bazı greftlerde de sadece bir saç teli bulunabilir.

Buna göre hesaplama yapılırsa her greft için 2.5 sayısı baz alınmaktadır. 3000 * 2.5 = 7500 saç teline denk gelmektedir. Sağlıklı saçları olan ve saçları hiç dökülmemiş birisinde ise yaklaşık 220 bin saç olduğu göz önünde bulundurulursa saç dökülmesinin çoğunlukla meydana geldiği alanda yaklaşık 100 bin saç teli dökülmesi meydana gelebilmektedir.

Bu yüzden bir saç ekiminde en az 3000 greft saç ekilmeli ki ekilen saç telleri en azından belirli bir alanı saçlandırmalıdır.

3000 greft saç ekim fiyatı bazı saç ekim merkezlerinde çok yüksek olsada bazı saç ekim merkezlerinde çok düşük fiyata ektirmek mümkündür. İstanbul saç nakil merkezi olarak saç ekiminde greft sayısına göre fiyat belirlen

Saç kökü transferi operasyonlarının (saç ekimi ameliyatlarının) fiyatlarını etkileyen pek çok faktör olmak ile birlikte  hızla artan arz ve talep; aynı oranda teknolojinin gelişmesi ve buna paralel olarak cerrahların kendilerini bu yönde eğitmesiyle bu alanda pek çok klinik açılmaktadır. Dünya çapında saç ekimi ve saç tedavisi yöntemleri ile ilgili hizmet ve tedavilerin yapılması, saç ekimde tercih edilen saç kökleri lokal anestezi altında özel uçlu mikro motorlar ile tek tek alınarak saçsız alanlara, doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştirilmesi yöntemi olan Foliküler Unite Ekstraksiyonu yani FUE’nin oldukça geniş bir ilgi odağı haline gelmesinin doğal sonucu olarak rekabet ortamını artırmış ve fiyatlarda azımsanmayacak bir düşüş yaşanmıştır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus saç kökü transferi yapacak olan doktorun plastik cerrahi kökeninden gelmesi ve deneyime sahip bir ekip ile başarılı bir operasyon sonucunu elde etmenizi sağlamasıdır. Saçsız alana sahip hastalar açısından saç ekimi fiyatlarını avantaja çeviren ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Ardından sırasıyla Dominik Cumhuriyeti, Hindistan, Meksika, İsveç,  Yunanistan ve Tayland ülkeleri en yoğun talep alan ve saç ekimi fiyat politikasında en uygun rakamları veren ülkelerdendir.

Greft ekimi yapılmadan önce birçok kişi 1 greft kaç saç teli eder sorusunun yanıtını aramaktadır. Bir greftteki saç teli sayısı sabit değildir. Fakat genel olarak bakıldığında bir greftte 2 saç teli olduğu söylenebilir.Tüm saç greftlerin kişiden kişiye farklılık gösterdiği ve benzersiz olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. 1 greft 1 ile 6 adet saç teli içerebilir. Kişilerin genetiğine bağlı olarak ise bir saç greftinde ortalama 1.8 ile 2.2 saç teli eder.

Ortalama olarak bakıldığında bir saç grefti 2 saç teli içerirken 3000 greft kişinin saç tipine bağlı olarak 5400 ile 6000 arası saç teli içermektedir. 4000 greft kişinin saç tipine ve özelliklerine bağlı olarak ise yaklaşık olarak 7200 ile 8800 arası saç teli içerir.Tek bir saç greftindeki saç teli sayısı, saç ekiminde oldukça önemli bir rol oynar. Bu sebeple saç ekimi yaptırmayı düşünen kişilerin 1 greftte kaç saç teli olduğunu bilmesi gerekir. Bunun için uzmanlarda veya doktorlardan yardım almanız önerilmektedir. Saç ekimi greft yaptırmaya karar verdikten sonra doktorlar aracılığıyla ne kadar grefte ihtiyaç duyduğunuzu öğrenmeniz hizmetten alacağınız memnuniyet açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

Saç ekimi söz konusu olduğunda kafa karıştırabilecek birçok teknik detay vardır. ‘Greft’ saç ekiminde sıkça kullanılan ve insanların sıklıkla soru sorduğu konulardan biridir. Bir saç grefti basitçe bir saç grubu dokusudur ve her saç grefti birkaç saç kökü içerebilir.Bu gruplar saç ekimi işlemlerinde son derece önemlidir çünkü modern saç ekimi teknikleri saç köklerinin değil saç greftlerinin ekilmesini içerir.Ensedeki sağlıklı saç greftlerinin önemiMevcut saç greftlerinin sayısı ve sağlığı saç ekimi ameliyatınızın başarısını belirleyecektir. Saç ekimi işleminden önce değerlendirilmesi gereken ilk şey, donör bölgedeki saç greftlerinin uygunluğudur. Bu nedenle sağlıklı bir saç greftinin ne olduğunu anlamak önemlidir. Sağlıklı bir saç grefti, bir veya daha fazla adet sağlıklı saç kökü içermeli ve operasyon sürecinde canlı kalmalıdır.

1 greft kaç saç teli eder?

Tek bir saç greftindeki saç kökü sayısı saç ekimi işleminde önemli bir faktördür. Bir greftteki saç sayısı sabit değildir, ancak bir saç greftinin genellikle 2 saç teli içerdiği söylenebilir.Tüm saç greftlerinin benzersiz olduğu göz önüne alındığında, 1 greft 1 ila 6 arasında saç teli içerebilir ve kişinin genetiğine bağlı olarak bir greft ortalama 1,8 ila 2,2 saç teli eder.

Saçların genetik olarak dökülmeyen bölgesinden alınan greftler sayesinde ekilen saçlar bir ömür kalıcıdır. Prosedür doğru bir cerrah tarafından uygulanır ve uygun postoperatif bakım gerçekleştirilirse saç ekimi işlemi ömürlük bir işlemdir. Deneyimli bir saç ekimi uzmanı tarafından yapıldığında, saç ekimi operasyonu ömür boyu sürmektedir. Kalıtsal kellikle saçınız, kafa derisinde nereye yerleştirilirse yerleştirilsin, alındığı yerin özelliklerini korur. Bu nedenle saç ekimi ameliyatı, saç dökülmesinin tek kalıcı çözümüdür.Saç kökleri, saç dökülmesine karşı dirençli bir alandan alındığından saç derisi ekilen kökleri kabul eder. Operasyonunun sonucunda saçlar çok doğal bir şekilde uzayacak ve uzayan yeni saçlar, o bölgedeki saçlarla aynı özellikleri gösterecektir. Doktorlar saç greftlerini hastanın başının arkasından(ense bölgesinden) çıkarmayı tercih ederler. Bunun nedeni başımızın arkasındaki saç köklerinin genetik olarak saç dökülmesine dirençli olmasıdır. Bu nedenle, hastanın alıcı bölgesine ekildiklerinde bile bu genetik özelliği kaybetmezler.

Erkek / kadın tipi kellikten muzdarip insanların gelecekte saç dökülmelerinin artma riski büyüktür. Ancak çoğu durumda, yeni saç dökülmesinin meydana geldiği bölgelere ikinci veya üçüncü bir saç ekimi işlemi yapılarak sorun çözülebilir. Saç dökülmesi artarak devam ettiği için tek bir seansta yapılabileceklerin fiziksel sınırları vardır. Bazı hastalar saç yoğunluğunu arttırmak için birden fazla seans geçirmeyi tercih eder. Ancak bu başlangıçta ekilen saçları kötü yönde etkilemez. Ekilen saçlar güvende kalır ve ömür boyu sürer.

Saç ekimi ve diğer estetik cerrahi işlemlerimiz ile alakalı ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçin. Tıraşsız saç ekimi farklı yöntemlerle yapılsa da genel olarak enseden alınan saç köklerinin, saç dökülmesi sorunu bulunan bölgeye nakli ile gerçekleşir. Saç ekimi işlemi, alanında uzman kadromuz, öncü teknolojimiz ve modern cerrahi merkezimiz ile estethica tarafından yapılmaktadır. Saç ekimi gerçekleştirmek isteyen hastaların en büyük endişesi saçları tıraş edilip operasyon olduktan sonra saçın uzama süresinin ortalama 3 hafta olması ve bu sürede sosyal hayatlarına nasıl dönecekleri, operasyon olduklarının anlaşılması endişeleridir. Saç ekim işleminde yeni nesil teknoloji saç ekim yöntemi olarak da adlandırılan traşsız saç ekim mümkün olmakta ve hastaların sosyal hayatlarına çok kısa bir sürede dönmeleri sağlanmaktadır.Tıraşsız saç ekimi; genetik yapıya, strese, hormonlara ya da yaşlanmaya bağlı olarak kaybedilen saçların yerine yeniden konması işlemidir. Aynı zamanda saç canlı bir organ olduğundan tıraşsız saç ekimi yöntemi de bir organ nakli olarak görülür. Saç ekimi sonrasında kişinin profilinde daha sık ve daha doğal bir görünüm elde edilmesi amaçlanır. Saçlarınıza en doğru açıların verilebildiği, en yoğun saç sıklığının sağlanabildiği ve son olarak hızlı iyileşme süresi ile sosyal hayattan kopmamanızı sağlayan tıraşsız saç ekimi estethica’da son derece profesyonel bir şekilde uygulanır.Tıraşsız saç ekimi, ekim yapılacak alandaki saçlarını kestirmek istemeyen, uzun saçlı hastalarda oldukça kolay uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemde hastanın ekim yapılacak alandaki saçları kesilmez, var olan saçlar arasına sıklaştırma ile saç ekimi gerçekleştirilir. İlk olarak ense bölgeden 2 farklı yöntemle donör bölge oluşturmak amacıyla köklerin toplanması sağlanır. Bu yöntemlerden hangisinin olacağına doktor karar verir.

Ensede bulunan saçlı bölgeyi pencere şeklinde bir alan oluuşacak şekilde gerektiği kadar alınabilir.

Bir diğeri ise ense bölgesi Amerikan tıraşı şeklinde kesin yapılarak donör bölge oluşturulur.Tıraşsız saç ekimi işleminde, bölgeden saç kökleri homojen olarak özel üç boyutlu mikro motorlar yardımıyla alım işlemi yapılır. Alım sonrasında saçı %100 olarak canlı muhafaza etmeyi sağlayan özel organ nakli solüsyonunda saç kökleri bekletilir. Köklerin ayrıştırılması için ekstra zaman harcamaya gerek yoktur. Fue motoru sayesinde daha sık aralıklarla greft alınabilmekte olup aynı miktarlı saha taranması karşılaştırıldığında motorla alınan sahadan daha fazla sayıda greft çıkartılabilir. Bu işlemde 2-3 ve 4 köke sahip olan greftleri parçalama oranının daha az olması nedeniyle alınan greftlerin bütünlüğünü koruma başarısının daha fazladır. Tek seansta yaklaşık olarak 2500-3000 greft (ortalama 6000-6500 saç teli) nakledilebilme imkanı sağlar. İşlem esnasında herhangi bir kesme işlemi yapılmadığından konforlu bir operasyon gerçekleştirilir. Dikiş atılmadığından, yaklaşık 15 günü bulan pansuman süreleri yerine FUE tekniğinde sadece 3 günlük pansuman yeterlidir.DHI plus gold saç ekimi, tarafımızca yeniden geliştirilen, patenti tamamen Estethica’ya ait olan özel tasarım altın uçlu iğne ile yapılan geliştirmiş son teknolojik lisanslı bir saç ekimi tekniğidir. Bu işlemde özel tasarım altın uç ile kökler tek tek kaleme yerleştirilerek, bölgeye doğrudan kanal açarak ekim yapılır. DHI plus gold saç ekimi tekniği ile yapılan saç ekiminin en önemli özelliği ise dikiş, iz ve kesi gerektirmemesidir. Bu tekniğin amacı başın arka kısmından ekilmek üzere alınan greftlerin dışarıda bulunduğu süreyi en aza indirerek daha sağlıklı ve güçlü olmalarını sağlamaktır. Saçlarınıza en doğru açıların verilebildiği, en yoğun saç sıklığının sağlanabildiği, en doğal sonuçların elde edilebildiği ve son olarak hızlı iyileşme süresi ile sosyal hayattan kopmanıza hiç gerek kalmadan yapılmaktadır.Safir Perkutan yönteminde saç ekimi yapılacak alan için gerekli saç kökleri enseden alınır. Bu işlem sırasında lokal anestezi yapılır. Kullanılan özel motor sayesinde çoklu kökler parçalanmaz yani bütünlüğü tamamen korunarak alınır. Safir perkutan tekniği ile alınan kökler, saç ekimi yapılacak bölgeye yine büyük hassasiyet ile ekilir. Safir Perkutan yöntemi ile saç ekimi esnasında, enseden alınan kökler, saç ekimi yapılacak bölgeye ekilmeden önce özel bir teknik ile üç boyutlu kanallar açılır ve alınan kökler bu bölgeye gerçek Safir uçlu iğneli özel cihazlar sayesinde saç ekimi gerçekleştirilir. Safir Perkutan tekniği ile saç ekimi yaptıran kişiler, dünyanın birçok ülkesinde kullanılmayan bu ayrıcalıklı yöntem ile ağrısız saç ekimi ve ayrıcalıklı hizmetin keyfini sürebilir.Saç kaybının en önemli sebebi genetik özelliklerdir. Dolayısıyla kadınlarda saç ekimi de erkeklerde saç ekimi de sıkılıkla yapılan işlemlerdir. Saç ekimi işlemi için herhangi bir yaş kısıtlaması da bulunmuyor. Saç kaybından şikayetçi olan herkes saç ekimi yaptırabilir. Tıraşsız saç ekimi, ekim yapılacak alandaki saçları kestirmek istemeyen, uzun saçlı hastalara oldukça kolay uygulanacaktır. Bu yöntemde hastanın ekim yapılacak alandaki saçları kesilmez, var olan saçlar arasına sıklaştırma ile saç ekimi gerçekleştirilir.

Öncelikle insanlar neden saçlarının kestirmek istemezler bunu anlamak gerekir:

Özellikle kadınlar için uzun saçlarının kesilmesi travmatik bir duruma neden olabilmesi

İnsanların saç ekimi yaptırdığını gizlemek istemesi

İş hayatında sürekli göz önünde olan kişilerin bu dönemi tolere etmek istememesi

Evet, saç ekimi öncesinde saçların tamamının tıraş edilmeden, özellikle DHI tekniği ile, yapılması mümkündür. Öncelikle saç ekimi operasyonunda saçların tıraş edilmesi bakımından hastaların önünde dört temel seçenek vardır. Bunlardan ilki doğal olarak kafanın tamamen tıraş edilmesi ile saç ekimi operasyonunun yapılmasıdır. Bu yöntem en çok kullanılan yöntemdir. Buradaki tamamen ifadesi ile hem saçların toplanacağı, donör alan, hem de saçların ekileceği alanın tıraş edilmesidir. Diğer seçenek ise sadece donör bölgenin tamamen tıraş edildiği saç ektirme yöntemidir. Bizim ana konumuz bunların dışında kalan diğer iki saç ekimi yöntemidir ve bunlardan ilki arkadaki (donör alan) saçların kısmen kesildiği saç ekimi ve ikinci olarak saçların hiç tıraş edilmeden yapılan saç ekimidir. Bazı saç ekim klinikleri insanları yanlış bir şekilde yönlendirerek tıraşsız saç ekimi yapacağını belirtse de temelde bunu uygulamayarak insanların sadece kliniklerine gelmesini sağlamaktadır. Gelen hastalara hiç yapmadıkları bu tekniğin zorluğundan bahsederek onları normal saç ekimine ikna ettikleri bilinmektedir.. Görünmeyecek şekilde tıraş yapılan saç ekim yöntemi (Uzun saçlı kişilerde kafanın arkasında iki kulak arasında küçük bir pencere açılarak saç köklerinin alındığı ekim tekniği)

2.Tıraşsız saç ekim yöntemi (Donör ve ekilecek alanın hiç tıraş edilmeden yapıldığı saç ekim tekniği)

Bu tekniklerin her ikisinin de uygulanmasında çeşitli sınırlamaların olduğundan bahsedebiliriz. Özellikle bu tip bir saç ekimine uygunluğun belli kriterleri vardır. Eğer bir hastada ciddi anlamda saç kaybı söz konusu ve dolayısıyla 3.000 – 4.000 greftlik bir saç ekimi operasyonuna ihtiyaç duyuluyorsa tıraşsız saç ekimi yapmak mümkün değildir. Tıraşsız saç ekiminde hastanın durumuna bağlı olarak en fazla 1000 – 2800 greftlik bir planlama yapılabilir.Operasyon yaptıran hasta, öncesinde ve sonrasında eski saç şeklini ve uzunluğunu koruyabilmektedir.

Saç ekimi operasyonu belli olmayacağından kısa sürede normal hayatına-işine dönebilir.

Bu operasyonda daha az sayıda greft nakledileceği için iyileşme süreci de daha kısa olacaktır.

Operasyon sonrasında donör alanda oluşan kabuklanma saçlarla örtüldüğü için kesinlikle görülmeyecektir.Öncelikle saç ekimi operasyonunda en fazla bin greftten bahsediliyorsa bu yöntem uygulanabilir. Ayrıca, hastanın şu özellikleri de taşıması gerekmektedir. Bunlar hastanın, saçlarının seyrek ve aralarının açık olması, küçük bir bölgeye ekim beklenmesi ve ekimin dar bir alanla sınırlı olması durumunda bu yöntem daha başarılı uygulanmaktadır. Bu operasyonun diğer operasyonlardan farklı kılan en önemli unsuru saç kökü alım işleminde yarı açık silindirik bir iğne ile yapılıyor olmasıdır. Operasyonda kullanılan iğneler 0,7-0,95 mm çapındadır ve bu iğne açık uçlu silindirik yapısı insan kontrolü ile döndürülebilir. Saç kökü ve bedeni bu iğnenin açık uçlu tarafından içeriye alınır. Sonrasında kesinin 360 dereceye ulaşması için döndürülür. Böylece saçı yaşatacak derisi tamamen ayrıştırılmış olur. Ardından isteğe bağlı olarak saçlar uzun olarak ekim işlemi saçların arasına DHI (Choi Implanter) uçları ile yapılabilir. Burada unutmamak gerekir ki saçlar uzun olarak ekilse bile şok dökülme yaşayacaktır. Saçlar yeniden büyümeye başlayacaktır.Saçlar hiçbir şekilde tıraş edilmemektedir.

Diğer tıraşsız saç ekiminde olduğu gibi saçların uzun olması önemlidir fakat burada uzunluk 6-7 cm değil, daha kısa saçlı kişilere de bu ekim gerçekleştirilebilir.

Saçların toplandığı alan tamamen diğer saçlarla homojen bir şekilde kapanacağından görünmesi neredeyse imkansızdır.

Operasyonda çok az sayıda saç kökü ekileceğinden iyileşme de buna bağlı olarak çok daha hızlı olacaktır.Kısmen tıraşlı saç ekimi ile tıraşsız saç ekimi, ağırlıklı olarak kadınları ve uzun saçlı erkekleri hedeflemektedir.

Gerçekleştirilen tüm saç ekimi operasyonlarının %94 ‘ü saçlar tıraş edilerek yapılmaktadır. Bu oran dünya genelinde de bu şekildedir.

Geriye kalanlar içinde kısmen tıraşlı saç ekimi yaptırma oranı %4-5’i geçmemektedir.

En son olarak tamamen tıraşsız saç ekimi yaptıranlara baktığımızda, bu sayının %1’den az bir oranda olduğunu söyleyebiliriz.

Tıraşsız saç ekimi yöntemi ile operasyon geçiren bazı hastaların paylaşmış olduğu değerlendirmelerinde, sonuçlardan memnun kaldıklarını söyleyebiliriz. Bunun yanında ise tamamen tıraşlanarak saç ekimi operasyonu yaptırmaları durumunda sonuçlarının çok daha iyi olacağını belirtmişlerdir. Sonuç olarak saç ekimi uzmanları kişinin tıraşsız saç ekimi yaptırmak zorunda olmadığı durumlarda bu operasyonu önermemektedir. Çünkü tıraşsız saç ekiminde greft sayısı kısıtlılığı vardır. Bu da doğal görünümü etkileyeceğinden saç ekimi için önemli bir unsurdur.